Kangren hastalığı, kan dolaşımında büyük ölçüde azalma ya da bakterilerin neden olduğu enfeksiyon hastalığına kangren denir. Daha çok ayak parmakları, el parmakları ve bacaklarda meydana gelen kangren kas ve iç organlarda da görülebilir. Diyabet hastalığı ve damar tıkanıklığı gibi ciddi hastalıklarda kangren gelişme riski oldukça yüksektir.
Kangren oluştuğu zaman genelde cerrahiyle kangrenli bölge tedavi edilir. Cerrahiden sonraki iyileşme süreci kangrenin boyuna göre farklılık gösterir.
Kangren hastalığı belirtileri nelerdir?
- Kangren deride iltihap ve hasarla kendini gösterebilir.
- Kangren aniden bölgede renk değişimiyle ortaya çıkmaz. Başlangıç aşamasında bölgede bulunan tüyler dökülmeye başlar. Zamanla bölgede ısı kaybı yaşanır ve ciltte hissizlik oluşur.
- Kangren oluşan bölge sinirlerinde his kaybı olur.
- Kangrenli bölgede renk soluklaşarak morarır. Devamında bölge kararır.
- Bölgede uyuşukluk ve uyuşukluğu takip eden ağrı yaşanır.
- Yaralı bölgede kötü kokulu akıntı olur.
- Ağrıyla beraber yüksek ateş görülebilir.
- Kangrenli bölgeyle sağlıklı bölge arasında keskin bir çizgi olur.
Kangren hastalığı neden olur?
- Kan dolaşımıyla birlikte vücut hücrelerine oksijenin yanı sıra, beslenmeleri ve sağlıklı kalabilmeleri için besinler ve proteinler iletilir. Kan akımı yetersiz olduğunda hücreler yeteri kadar beslenemeyerek sağlığını yitirerek ölmeye başlar. Kangren bu nedenle meydana gelebilir.
- Bağırsak düğümlenmesi ve fıtık gibi hastalıklar da kangrene yol açabilir. Apandisit akut olarak seyrediyorsa devamından kangren gelişebilir.
- Raynaud hastalığı olarak tanımlanan sinir sistemi hastalığında elleri besleyen atardamarlarda uzun süre geçmeyen kasılmalar yaşanabilir. Bu kasılmalar için gerekli önlem alınmazsa ve devamlı tekrarlarsa ufak kangren odakları meydana gelebilir.
- Uzun süre devam eden ve atlatılamayan enfeksiyon geliştiği bölgedeki hücrelerin ölümüne sebep olarak kangrene dönüşebilir.
- Aşırı ve uzun süre sigara kullanımına bağlı gelişen hastalıklar, şeker hastalığı, alınan darbe, damar hastalıkları, dokularda donma olması gibi daha birçok neden kangrene yol açabilir.
Kangren hastalığı çeşitleri
Kuru kangren: Daha çok kan damarlarında farklı hastalıklar gözlemlenen kişilerde rastlanılan bir kangren türüdür. Kuru kangren deride kahverengi, koyu mavi ya da siyah gibi renk değişimine yol açar.
Yaş kangren: Yaş kangrende etkilenen dokuda enfeksiyon gelişebilir. Yaş kangren daha çok ciddi bir yanık ya da diyabet hastalığında oluşan bir yaralanma sonrası ortaya çıkar. Bölgede şişlik, iltihap ve ıslak bir görünüm oluşur. Yaş kangren için zaman kaybedilmeden tedavi olunmalıdır, aksi halde hızlı bir şekilde yayılım gösterebilir.
Gazlı kangren: Daha çok kas dokularını etkileyen bir kangren çeşididir. İlk başlarda deri rengi aynı olsa da zamanla deride soluklaşma, kızarma ve morarma fark edilir. Deride etkilenen bölge baloncuklu ya da süngerimsi bir hal alır. Bölgeye elle baskı uygulandığında çıtırtı sesi duyulur. Bu ses kangrenli bölgedeki dokunun içinde bulunan gazdan dolayı çıkar. Gaz bölgedeki bakteriler nedeniyle oluşur. Bakteri nedeniyle ortaya çıkan enfeksiyonun neden olduğu zehirler gaz oluşumuna yola açar.
İç kangren: İç organlardan birinde ya da daha fazlasında kan akışı gelişmediğinde ortaya çıkan bir kangren türüdür. Bağırsak düğümlenmesinde düğümlenen bölgede kan dolaşımı bozulabilir ya da tamamen kesilebilir. Bu gibi durumda erken tedavi olunmadığında kangren ölümcül bir hal alabilir.
Kangren hastalığı tedavisi nasıl yapılır?
Kangren gelişen dokunun tedavi edilmesi günümüzde mümkün değildir. Ancak tedaviyle kangrenin yayılması önlenebilir.
Cerrahi müdahale: Kangren gelişen ölü doku cerrahiyle alınarak yayılması engellenir. Alınan doku iç organlar ya da iç organların parçası, ayak, parmak gibi organlar olabilir. Kangrenin ilerlemesi bu şekilde önlenir. Cerrahiden sonra kangrenden etkilenen bölge plastik cerrahiler ile tamir edilebilir.
Antibiyotik tedavisi: Bakteri nedeniyle gelişen bir enfeksiyon varsa uygun antibiyotik tedavisiyle bakteriler kontrol altına alınabilir.
Yüksek basınçlı oksijen tedavisi: Sorunlu bölgeye yüksek basınçla oksijen uygulandığında bölgeye gerçekleşen kan akışıyla birlikte oksijen ulaşma oranı arttırılır. Bu sayede bölgeye ulaşan oksijen bölgede bakterilerin çoğalmasını önler.
